Dedilmi , En güncel Bloglar , Sinemalar , Fx sohbet , Manyakları Blog , Fan sayfası ,Bitanem , Dinlebenim , 2010 Blog Ödülleri , Hemengeç , Dizi Tube , Hemen Paylaş sitesidir.
Lise takdir teşekkür hesaplama, Takdir Teşekkür hesaplama programı indir
Bu dönem İlköğretim okullarımızda ilk kez uygulanacak olan 100’lük not sistemine göre karnesinde tüm ders notlarını 5 (beş) olarak gören bir öğrencinin takdir alamaması mümkün.
Daha önce karnesinde derslerin ağırlığına göre birkaç tane 5 olan öğrenci takdir alabilirken bu yıl ki sisteme göre alamayabilecek.
Geçmiş yıllarda karnede yazılı notlara göre öğrenci takdir ya da teşekkür alıp almayacağını hesaplayabilmekteydi. O zaman karne de bulunan not önemliydi. Şimdi ise 100’lük puan sistemi ön plana çıkmaktadır.
Yani önceki dönemlerde 85’ten 5 alan bir öğrenci ile 100’den 5 alan bir öğrenci aynı nota sahip olduğundan ikisi de aynı belgeyi alabiliyor, aynı dereceyle mezun olabiliyordu.
Şimdi ise Teşekkür ve Takdir hesaplamalarında 100’lük puan sistemi ele alınacağından bu mümkün değil. Lise takdir teşekkür hesaplama
Örneklendirecek olursak:
Öğrenci karnesini aldı ve tüm notlarının 5 olduğunu gördü fakat kendisine TAKDİR belgesi beklerken TEŞEKKÜR belgesi verilebilecektir.
Öğrencinin tüm notlarının karşılığı olan puanlar 84,50 olsun yani öğrenci 84,50 puan ile tüm derslerinden başarılı olsun. Bu öğrencinin tüm derslerden karnede görülecek notu 5 (beş) tir. (Yani 84,50’nin karşılığı not olarak 5’tir.) Bu öğrencinin dönem sonu ortalaması not olarak 5, puan olarak ise 84,50 olacaktır. Takdir almak için 85 ve üzeri puan ortalamasına sahip olması gerektiğinden takdir alamayacaktır. Teşekkür belgesi alacaktır. Lise takdir teşekkür hesaplama
Başka bir örnek verelim;
Sisteme göre öğrencinin karneyi aldığında bir dersinin notu 2 diğer tüm notları ise 5 olsun. Öğrenci aldığı bu 5 notlarını çok yüksek puanlardan almış olsun. Yani 85-90-100 olarak alsın. Bu öğrencinin Dönem Sonu ağırlıklı puan ortalamasının 90,00 olduğunu var saydığımızda normal şartlarda bu öğrencinin Takdir Belgesi alması gerekecektir. Lise takdir teşekkür hesaplama
Eğer bu öğrencinin 2 olan notu 44,50’den alınan 2 ise bu öğrenci hiçbir belge alamayacaktır. Çünkü karnesinde bulunan 2 lik not 45,00’dan daha düşük bir puanla alınmıştır. Belge almanın şartları arasında olan tüm derslerden 45,00’ dan aşağı puanı olmamak şartını taşımamaktadır.
Aslında bu konuda aman ne güzel ya da kötü diyenler mutlaka olacaktır.
100’lük not sisteminin 5’lik sisteme göre daha ayırıcı olduğu ve yararlı olacağına da katılmakla beraber karneler dağıtıldıktan sonra gün yüzene çıkacak olan sorunun kaynağı ise yine ilk kez uygulanacak olan e-okul sistemindeki düzenlemedir.
e-okul sitemindeki düzenlemeye göre öğrenci karne de 100’lük sistemdeki puanını göremeyecek sadece 5’lik sistemdeki notunu görecektir.
Kaldı ki özellikle İlköğretim okullarımızda bırakın öğrencileri, öğretmenlerimizin hatta ve hatta idarecilerimizin bir çoğu dahi dönem sonu Puan ya da Teşekkür, Takdir belgesi hesaplamayı bilmemektedirler. Lise takdir teşekkür hesaplama
Bu nedenle bakanlığın acilen yapması gereken tüm öğrencilere bugüne kadar verilen puanların mutlaka açıklanması ve puanlama sistemi hakkında öğrenciye bilgi verilmesi hususunda emir yayınlaması gerekmektedir.
İkinci dönemde ise karnelerde puanların yer alması hususu mutlaka düzenlenmelidir.
Şimdi sizleri not ve puan hesaplamaları konusunda bilgilendirelim.
İlköğretim Kurumlarında bir öğrencinin Dönem Puanı hesaplanırken
Öğrenciye Ders ve Etkinliklere Katılım, Performans Görevi, Proje ve Sınav Notu verilmektedir. Proje herhangi bir dönemde her hangi bir ya da birkaç dersten verilebilmektedir.
Hesap Şöyle yapılıyor:
Performans Görevlerine verilen Puanların Ortalaması Alınır =A diyelim
Ders ve Etkinliklere Katılım İçin verilen Puanların Ortalaması Alınır =B diyelim.
Performas Belirlemeye Yönelik Çalışmalar (PBYÇ) Puanı bulunur = (A B)/2 =X olsun.
Öğrenciye Proje verilmişse Verilen Proje Puanlarının Ortalaması (PO) alınır = Y diyelim.
Öğrencinin o dersten 3 sınav (yani eski tabirle yazılılar) yapıldığını varsayalım bunlardan alınan puanlar K,L,M olsun.
Öğrencinin o derse ait Dönem Puanı Hesaplanırken;
Performas Belirlemeye Yönelik Çalışmalar (PBYÇ) Puanı (X) Öğrenciye Proje verilmişse Verilen Proje Puanlarının Ortalaması (Y) K L M toplanır . Çıkan Sonuç 5’ e bölünür.
O derse ait Dönem Puanı= (X Y K L M)/5’ tir.
5’ bölünmesinin sebebi 3 tane yazılı, 1 tane PBYÇ ve bir tane de Proje Ortalaması PO(Y) notu olduğundan 5’e böleriz.) eğer öğrenci o dönemde o dersten proje almamışsa PO(Y) olmayacağından 4 e bölünecektir.
Bu o dersin Dönem Puanıdır. Karnede ise bu puana karşılık gelen not görülecektir. Yani Puan görünmeyecektir. Lise takdir teşekkür hesaplama
Teşekkür Ya da Takdir Hesabına Gelirsek
Yeni sistemde Teşekkür ve Takdir Belgesi alabilmek için; Türkçe dersi 55,00’dan aşağı olmamak ve diğer derslerin tümünden 45,00’dan aşağı olmamak kaydıyla Dönem sonu itibari ile
Teşekkür için 70,00-84,99
Takdir için ise 85,00-100 puan ortalamasına sahip olmak gerekiyor.
Ağırlıklı Puan:
Yukarıda bulduğumuz bir derse ait Puanı Haftalık Ders saatiyle Çarparsak o derse ait Ağırlıklı Puanı Buluruz.
Bu işlem tüm dersler için yapılır ve dersler için bulunan ağırlıklı puanlar toplanır.
Çıkan sonuç puanlamaya katılan derslerin haftalık ders saatlerinin toplamına bölünerek o döneme ait dönem sonu Puan ortalaması bulunur.
Örneğin ilköğretim 6.sınıfta bir haftada toplam 30 saat ders vardır 1 saat olan Rehberlik ve 2 saat olan Seçmeli Derslere not ve puan verilmediğinden haftalık ders saatlerinin toplamı 27 olacaktır.
Yani öğrencinin her ders için hesaplanan ağırlıklı puanları toplanıp 27 ye bölünecektir ve çıkan sonuç 70,00-84,99 ise Teşekkür, 85,00-100 aralığında ise Takdir Belgesi alınacaktır.
E-Okul Not Hesaplama Programı : indir bakalım
Teşekkür-Taktir Hesaplama Programı: indir bakalım
Lise takdir teşekkür hesaplama
Takdir Teşekkür hesaplama
Bu dönem İlköğretim okullarımızda ilk kez uygulanacak olan 100’lük not sistemine göre karnesinde tüm ders notlarını 5 (beş) olarak gören bir öğrencinin takdir alamaması mümkün.
Daha önce karnesinde derslerin ağırlığına göre birkaç tane 5 olan öğrenci takdir alabilirken bu yıl ki sisteme göre alamayabilecek.
Geçmiş yıllarda karnede yazılı notlara göre öğrenci takdir ya da teşekkür alıp almayacağını hesaplayabilmekteydi. O zaman karne de bulunan not önemliydi. Şimdi ise 100’lük puan sistemi ön plana çıkmaktadır.
Yani önceki dönemlerde 85’ten 5 alan bir öğrenci ile 100’den 5 alan bir öğrenci aynı nota sahip olduğundan ikisi de aynı belgeyi alabiliyor, aynı dereceyle mezun olabiliyordu.
Şimdi ise Teşekkür ve Takdir hesaplamalarında 100’lük puan sistemi ele alınacağından bu mümkün değil. Lise takdir teşekkür hesaplama
Örneklendirecek olursak:
Öğrenci karnesini aldı ve tüm notlarının 5 olduğunu gördü fakat kendisine TAKDİR belgesi beklerken TEŞEKKÜR belgesi verilebilecektir.
Öğrencinin tüm notlarının karşılığı olan puanlar 84,50 olsun yani öğrenci 84,50 puan ile tüm derslerinden başarılı olsun. Bu öğrencinin tüm derslerden karnede görülecek notu 5 (beş) tir. (Yani 84,50’nin karşılığı not olarak 5’tir.) Bu öğrencinin dönem sonu ortalaması not olarak 5, puan olarak ise 84,50 olacaktır. Takdir almak için 85 ve üzeri puan ortalamasına sahip olması gerektiğinden takdir alamayacaktır. Teşekkür belgesi alacaktır. Lise takdir teşekkür hesaplama
Başka bir örnek verelim;
Sisteme göre öğrencinin karneyi aldığında bir dersinin notu 2 diğer tüm notları ise 5 olsun. Öğrenci aldığı bu 5 notlarını çok yüksek puanlardan almış olsun. Yani 85-90-100 olarak alsın. Bu öğrencinin Dönem Sonu ağırlıklı puan ortalamasının 90,00 olduğunu var saydığımızda normal şartlarda bu öğrencinin Takdir Belgesi alması gerekecektir. Lise takdir teşekkür hesaplama
Eğer bu öğrencinin 2 olan notu 44,50’den alınan 2 ise bu öğrenci hiçbir belge alamayacaktır. Çünkü karnesinde bulunan 2 lik not 45,00’dan daha düşük bir puanla alınmıştır. Belge almanın şartları arasında olan tüm derslerden 45,00’ dan aşağı puanı olmamak şartını taşımamaktadır.
Aslında bu konuda aman ne güzel ya da kötü diyenler mutlaka olacaktır.
100’lük not sisteminin 5’lik sisteme göre daha ayırıcı olduğu ve yararlı olacağına da katılmakla beraber karneler dağıtıldıktan sonra gün yüzene çıkacak olan sorunun kaynağı ise yine ilk kez uygulanacak olan e-okul sistemindeki düzenlemedir.
e-okul sitemindeki düzenlemeye göre öğrenci karne de 100’lük sistemdeki puanını göremeyecek sadece 5’lik sistemdeki notunu görecektir.
Kaldı ki özellikle İlköğretim okullarımızda bırakın öğrencileri, öğretmenlerimizin hatta ve hatta idarecilerimizin bir çoğu dahi dönem sonu Puan ya da Teşekkür, Takdir belgesi hesaplamayı bilmemektedirler. Lise takdir teşekkür hesaplama
Bu nedenle bakanlığın acilen yapması gereken tüm öğrencilere bugüne kadar verilen puanların mutlaka açıklanması ve puanlama sistemi hakkında öğrenciye bilgi verilmesi hususunda emir yayınlaması gerekmektedir.
İkinci dönemde ise karnelerde puanların yer alması hususu mutlaka düzenlenmelidir.
Şimdi sizleri not ve puan hesaplamaları konusunda bilgilendirelim.
İlköğretim Kurumlarında bir öğrencinin Dönem Puanı hesaplanırken
Öğrenciye Ders ve Etkinliklere Katılım, Performans Görevi, Proje ve Sınav Notu verilmektedir. Proje herhangi bir dönemde her hangi bir ya da birkaç dersten verilebilmektedir.
Hesap Şöyle yapılıyor:
Performans Görevlerine verilen Puanların Ortalaması Alınır =A diyelim
Ders ve Etkinliklere Katılım İçin verilen Puanların Ortalaması Alınır =B diyelim.
Performas Belirlemeye Yönelik Çalışmalar (PBYÇ) Puanı bulunur = (A B)/2 =X olsun.
Öğrenciye Proje verilmişse Verilen Proje Puanlarının Ortalaması (PO) alınır = Y diyelim.
Öğrencinin o dersten 3 sınav (yani eski tabirle yazılılar) yapıldığını varsayalım bunlardan alınan puanlar K,L,M olsun.
Öğrencinin o derse ait Dönem Puanı Hesaplanırken;
Performas Belirlemeye Yönelik Çalışmalar (PBYÇ) Puanı (X) Öğrenciye Proje verilmişse Verilen Proje Puanlarının Ortalaması (Y) K L M toplanır . Çıkan Sonuç 5’ e bölünür.
O derse ait Dönem Puanı= (X Y K L M)/5’ tir.
5’ bölünmesinin sebebi 3 tane yazılı, 1 tane PBYÇ ve bir tane de Proje Ortalaması PO(Y) notu olduğundan 5’e böleriz.) eğer öğrenci o dönemde o dersten proje almamışsa PO(Y) olmayacağından 4 e bölünecektir.
Bu o dersin Dönem Puanıdır. Karnede ise bu puana karşılık gelen not görülecektir. Yani Puan görünmeyecektir. Lise takdir teşekkür hesaplama
Teşekkür Ya da Takdir Hesabına Gelirsek
Yeni sistemde Teşekkür ve Takdir Belgesi alabilmek için; Türkçe dersi 55,00’dan aşağı olmamak ve diğer derslerin tümünden 45,00’dan aşağı olmamak kaydıyla Dönem sonu itibari ile
Teşekkür için 70,00-84,99
Takdir için ise 85,00-100 puan ortalamasına sahip olmak gerekiyor.
Ağırlıklı Puan:
Yukarıda bulduğumuz bir derse ait Puanı Haftalık Ders saatiyle Çarparsak o derse ait Ağırlıklı Puanı Buluruz.
Bu işlem tüm dersler için yapılır ve dersler için bulunan ağırlıklı puanlar toplanır.
Çıkan sonuç puanlamaya katılan derslerin haftalık ders saatlerinin toplamına bölünerek o döneme ait dönem sonu Puan ortalaması bulunur.
Örneğin ilköğretim 6.sınıfta bir haftada toplam 30 saat ders vardır 1 saat olan Rehberlik ve 2 saat olan Seçmeli Derslere not ve puan verilmediğinden haftalık ders saatlerinin toplamı 27 olacaktır.
Yani öğrencinin her ders için hesaplanan ağırlıklı puanları toplanıp 27 ye bölünecektir ve çıkan sonuç 70,00-84,99 ise Teşekkür, 85,00-100 aralığında ise Takdir Belgesi alınacaktır.
E-Okul Not Hesaplama Programı : indir bakalım
Teşekkür-Taktir Hesaplama Programı: indir bakalım
Lise takdir teşekkür hesaplama
Takdir Teşekkür hesaplama
Coşku Yayınları
Milli Eğitim programındaki değişme ve gelişmeler, eğitim sistemimize yeni kavramlar katmıştır. Bu kavramların en önemlisi “Kazanım”dır. Okullarımızda verilen eğitimin öğrenciye kazandırması beklenen davranışları içeren bu sözcük, aynı zamanda eğitimin hedefini de açıkça ortaya koyar. Hazırlanan okul kitapları, tamamen bu kazanımlar üzerine bina edilmiştir. Öğretmenler eğitim sürecinde öğrencilerine hangi davranışları kazandırması gerektiğini bilerek eğitimi planlamaktadır.
Kazanım Merkezli Eğitim Sistemi’ne göre hazırlanan Coşku Yayınları ele aldığı her konuyu ve soruları kazanımları esas alarak düzenledi. Her ünite, bölüm, tema kazanımlara göre uygun parçalara ayrıldı ve kazanımlar tek tek değerlendirilerek konulara aktarıldı. Bu şekilde, öğrencilerin planlı bir şekilde, bütün kazanımları edinmesi amaçlandı.
Coşku Yayınları tarafından hazırlanan Kazanım Merkezli Eğitim Seti’nde şunlar bulunmaktadır:
• Konu Anlatımlı Soru Bankaları
• Soru Dünyası Kitapları
• Kazanım Kontrol Testleri
• Ödev Testleri
• Deneme Sınavları
Konu Anlatımlı Soru Kitaplarında Neler Var?
Coşku Yayınları Kazanımlar:
Milli Eğitim Programlarında ayrıntılı olarak verilmiş olan kazanımlar tek tek her bölümün başında verildi. Böylece öğrencinin, işleyeceği bölümde hangi kazanımları edineceğini bölümün başında açıkça görmesi ve bu doğrultuda çalışması hedeflendi. Kazanımların verilme sırası MEB programına uygun olduğundan öğretmenler kazanımları edinme konusunda öğrenciyi kolaylıkla takip edebilecektir.
Coşku Yayınları Konu Anlatımları:
Kazanımların edinilmesi için belli konuların bilinmesi gerektiği düşüncesiyle, konular en can alıcı kısımlarıyla anlatıldı. Ayrıntılara yer verilmedi. Konular gerekli ve yeterli düzeyde tutuldu. Gereken yerde örnek soru çözümleri yapılarak konunun pekiştirilmesi sağlandı.
Coşku Yayınları Kazanım Pekiştirme:
MEB programlarında özellikle üzerinde durulan kavramlardan biri de “Etkinlikler”dir. Coşku Yayınları’nda Kazanım Pekiştirme adı altında konuyu kavratıcı, denetleyici ve pekiştirici tarzda birçok etkinlik vardır.
Coşku Yayınları Kazanım Değerlendirme Testleri:
Her bölümün sonunda o bölümde anlatılanların ne kadar anlaşıldığını ölçmek için kazanım değerlendirme testleri konuldu. Görsel materyallerle zenginleştirilmiş, değişik tipte soru örnekleriyle sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek amaçlandı.
Coşku Yayınları Ünite/Tema Değerlendirme Testleri:
Her ünitenin ya da temanın sonunda o ünite/temada işlenenleri genel olarak tarayan değerlendirme testleri bulunmaktadır. Bu testlerle öğrenci o ünitenin tamamıyla ilgili gerekli kazanımları elde edip etmediğini görebilecektir.
Coşku Yayınları Genel Değerlendirme Testleri:
Kitabın sonunda o güne dek görülen bütün konulardan hazırlanan soru örnekleriyle değerlendirme testleri oluşturuldu. Böylelikle öğrencinin bütün bir yıl gördüğü konuları ne kadar öğrendiğini ölçmek hedelendi.
Coşku Yayınları Soru Dünyası Kitapları:
1. sınıftan 8. sınıfa kadar hazırlanan bu kitaplarda o sınıla ilgili bütün dersler bulunmaktadır. Özgün soru örnekleriyle, görsel yönden zenginleştirilmiş sorularla bu kitaplar öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak özelliği taşımaktadır.
Coşku Yayınları Kazanım Kontrol Testleri:
Konu Anlatımlı Soru Kitapları’nda ele alınan konulara paralel olarak hazırlanmıştır. Öğretmenin, öğrenciyi denetleme amaçlı olarak sınıfta uygulayabileceği şekilde hazırlanan kazanım kontrol testlerinde değişik soru tipleriyle kazanımlar denetlenmiştir.
Coşku Yayınları Ödev Testleri:
Öğretmenlerin en çok ihtiyaç duyduğu materyallerden biri de ödevlerdir. İyi planlanmış bir ödev okulda öğrenilenleri kalıcı hale getirmekte en etkili araçtır. Bunu dikkate alan Coşku Yayınları öğretmenlerin ev ödevi olarak verebileceği testler hazırladı. Bu testlerde değişik tipte etkinliklerin, cevaplı testlerin yanında öğrencilerin yazılılara hazırlanabilmesi için yazılı sorusu örnekleri de vardır.
Coşku Yayınları Deneme Sınavları:
2. sınıftan YGS ve LYS’ye kadar, her sınıf için özel olarak hazırlanan bu sınavlar uygulama tarihinden önceki konuları taramaktadır. Kazanımları en iyi şekilde ölçen bu sınavlarla her öğrenci diğer öğrenciler arasındaki durumunu açık bir şekilde görebilmektedir.
Coşku Yayınları , ortaya koyduğu eğitim sistemiyle, ölçme ve değerlendirme yollarıyla eğitimde yeni bir tarzın temsilcisi olmuştur.
Kazanım Merkezli Eğitim Sistemi’ni hayata geçiren Coşku Yayınları 1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar bütün öğrencileri hayata hazırlayan öğretmenlerimizin en önemli yardımcısı olacaktır.
Başarının tesadüf olmadığına inanan Coşku Yayınları öğretmen ve öğrencilerimize başarılar diler.Coşku Yayınları
Coşku Yayınları
Milli Eğitim programındaki değişme ve gelişmeler, eğitim sistemimize yeni kavramlar katmıştır. Bu kavramların en önemlisi “Kazanım”dır. Okullarımızda verilen eğitimin öğrenciye kazandırması beklenen davranışları içeren bu sözcük, aynı zamanda eğitimin hedefini de açıkça ortaya koyar. Hazırlanan okul kitapları, tamamen bu kazanımlar üzerine bina edilmiştir. Öğretmenler eğitim sürecinde öğrencilerine hangi davranışları kazandırması gerektiğini bilerek eğitimi planlamaktadır.
Kazanım Merkezli Eğitim Sistemi’ne göre hazırlanan Coşku Yayınları ele aldığı her konuyu ve soruları kazanımları esas alarak düzenledi. Her ünite, bölüm, tema kazanımlara göre uygun parçalara ayrıldı ve kazanımlar tek tek değerlendirilerek konulara aktarıldı. Bu şekilde, öğrencilerin planlı bir şekilde, bütün kazanımları edinmesi amaçlandı.
Coşku Yayınları tarafından hazırlanan Kazanım Merkezli Eğitim Seti’nde şunlar bulunmaktadır:
• Konu Anlatımlı Soru Bankaları
• Soru Dünyası Kitapları
• Kazanım Kontrol Testleri
• Ödev Testleri
• Deneme Sınavları
Konu Anlatımlı Soru Kitaplarında Neler Var?
Coşku Yayınları Kazanımlar:
Milli Eğitim Programlarında ayrıntılı olarak verilmiş olan kazanımlar tek tek her bölümün başında verildi. Böylece öğrencinin, işleyeceği bölümde hangi kazanımları edineceğini bölümün başında açıkça görmesi ve bu doğrultuda çalışması hedeflendi. Kazanımların verilme sırası MEB programına uygun olduğundan öğretmenler kazanımları edinme konusunda öğrenciyi kolaylıkla takip edebilecektir.
Coşku Yayınları Konu Anlatımları:
Kazanımların edinilmesi için belli konuların bilinmesi gerektiği düşüncesiyle, konular en can alıcı kısımlarıyla anlatıldı. Ayrıntılara yer verilmedi. Konular gerekli ve yeterli düzeyde tutuldu. Gereken yerde örnek soru çözümleri yapılarak konunun pekiştirilmesi sağlandı.
Coşku Yayınları Kazanım Pekiştirme:
MEB programlarında özellikle üzerinde durulan kavramlardan biri de “Etkinlikler”dir. Coşku Yayınları’nda Kazanım Pekiştirme adı altında konuyu kavratıcı, denetleyici ve pekiştirici tarzda birçok etkinlik vardır.
Coşku Yayınları Kazanım Değerlendirme Testleri:
Her bölümün sonunda o bölümde anlatılanların ne kadar anlaşıldığını ölçmek için kazanım değerlendirme testleri konuldu. Görsel materyallerle zenginleştirilmiş, değişik tipte soru örnekleriyle sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek amaçlandı.
Coşku Yayınları Ünite/Tema Değerlendirme Testleri:
Her ünitenin ya da temanın sonunda o ünite/temada işlenenleri genel olarak tarayan değerlendirme testleri bulunmaktadır. Bu testlerle öğrenci o ünitenin tamamıyla ilgili gerekli kazanımları elde edip etmediğini görebilecektir.
Coşku Yayınları Genel Değerlendirme Testleri:
Kitabın sonunda o güne dek görülen bütün konulardan hazırlanan soru örnekleriyle değerlendirme testleri oluşturuldu. Böylelikle öğrencinin bütün bir yıl gördüğü konuları ne kadar öğrendiğini ölçmek hedelendi.
Coşku Yayınları Soru Dünyası Kitapları:
1. sınıftan 8. sınıfa kadar hazırlanan bu kitaplarda o sınıla ilgili bütün dersler bulunmaktadır. Özgün soru örnekleriyle, görsel yönden zenginleştirilmiş sorularla bu kitaplar öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak özelliği taşımaktadır.
Coşku Yayınları Kazanım Kontrol Testleri:
Konu Anlatımlı Soru Kitapları’nda ele alınan konulara paralel olarak hazırlanmıştır. Öğretmenin, öğrenciyi denetleme amaçlı olarak sınıfta uygulayabileceği şekilde hazırlanan kazanım kontrol testlerinde değişik soru tipleriyle kazanımlar denetlenmiştir.
Coşku Yayınları Ödev Testleri:
Öğretmenlerin en çok ihtiyaç duyduğu materyallerden biri de ödevlerdir. İyi planlanmış bir ödev okulda öğrenilenleri kalıcı hale getirmekte en etkili araçtır. Bunu dikkate alan Coşku Yayınları öğretmenlerin ev ödevi olarak verebileceği testler hazırladı. Bu testlerde değişik tipte etkinliklerin, cevaplı testlerin yanında öğrencilerin yazılılara hazırlanabilmesi için yazılı sorusu örnekleri de vardır.
Coşku Yayınları Deneme Sınavları:
2. sınıftan YGS ve LYS’ye kadar, her sınıf için özel olarak hazırlanan bu sınavlar uygulama tarihinden önceki konuları taramaktadır. Kazanımları en iyi şekilde ölçen bu sınavlarla her öğrenci diğer öğrenciler arasındaki durumunu açık bir şekilde görebilmektedir.
Coşku Yayınları , ortaya koyduğu eğitim sistemiyle, ölçme ve değerlendirme yollarıyla eğitimde yeni bir tarzın temsilcisi olmuştur.
Kazanım Merkezli Eğitim Sistemi’ni hayata geçiren Coşku Yayınları 1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar bütün öğrencileri hayata hazırlayan öğretmenlerimizin en önemli yardımcısı olacaktır.
Başarının tesadüf olmadığına inanan Coşku Yayınları öğretmen ve öğrencilerimize başarılar diler.Coşku Yayınları
Coşku Yayınları
Rüya Tabirleri, Rüya Yorumları, Rüya Tabirleri Yorumları
Insanoglu hayatinin yaklasik üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir.
Eski çaglardan beri insanlari ilgilendiren rüyalara ilkel toplumlar da çok önem verilmistir. Rüyalarin, korkulan tanrilar tarafindan verilen armagan veya cezalar olabilecegine inanilmistir. Daha sonra kahinler rüyalari açiklamaya, yorumlamaya baslamislardir. Ilk rüya yorumcularinin ne zaman ortaya çiktiklari da belli degildir. Ancak Babil'in kahinlerinin büyük ün yaptiklari bilinmektedir. Kaldeliler, Astroloji vb. nin yani sira rüya yorumlarinda da basari kazanmislardir. Zamanla belirli rüyalarin anlamlari da kesinlesmistir. Eski Misirlilar, eski Yunanlilar ve Araplar rüya yorumlariyla ilgili kitaplar yazmislardir.
Insanoglu hayatinin yaklasik üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku, günlük çalismalardan yorgun düsen insan bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanidir. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud'un da arastirmalarinin büyük bölümünü olusturan uyku sirasinda, kisinin bilinç altinda düsüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film seridi gibi göz önünden geçtigi varsayilir ki buna Rüya adini verilir.
Freud'a göre bilincin gizledigi, tamamen sakladigi olgular ortaya çikabilmek için yol aramaktadir. Bunlardan bazilari da rüyalar haline girerek kendilerini gösterir. Freud'un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara önem verip, rüyalari bilimsel olarak açiklayarak hastalarini tedavi etmektedir.
Bazi soyut kavramlarin açiklamalari bilimsel bir zemine oturtularak ifade edilebildigi halde, rüya kavramini bu sekilde açiklamak pek mümkün görünmüyor. Ancak bunu bilimsel verilerle degil de, dinsel yönden açiklanabildigi de bir baska soyut gerçektir. Bu açiklamaya göre ruh bedenden ayrildigi zaman, yasanan olaylarin tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyalarin Süresi
Rüyalarda yasananlar inanilmayacak kadar hizli gelisir. Bir kaç dakikalik rüya esnasinda bile çok uzun sürdügünü sanilan garip, sasirtici ve çok degisik olaylar birbirlerini izler, bu nedenle rüyada zaman kavrami olusmaz. Ancak zaman kavramini, uyandiktan sonra beyinin ögretileri ve aliskanliklari dogrultusunda saptadigimiz bir anlar toplamidir sadece.
Bilimadamlari rüyanin süresi üzerinde kesin bir sonuca varamamislardir. Bir kismi rüyalarin sadece birkaç saniye sürdügünü iddia ederken, diger bir kismi da saatlerce devam eden rüyalarin oldugu fikrindedir. Bu tartismalar sirasinda Dr. B. Klein adinda Amerikali bir bilimadami bir arastirmaya baslamis ve gönüllü olarak seçtigi kisileri hipnotize ederek uyutmaya baslamistir ve belli bir süre sonra uyandirip rüyalarini dinleyerek, bir rüyanin 20 saniyeyi geçmeycek kadar kisa sürdügünü belirlemistir. Dr. Klein'in sürdürdügü bu arastirmanin sonunda en uzun rüyanin 90 saniyeyi geçirmedigi ortaya çikmistir.
Rüyalarin Türleri
Uzmanlara göre uyku birkaç devreden olusmaktadir. Uykusu gelen insan yatagina yatar ve gözlerini kapatir. Kisa süre sonra göz kapaklari belli belirsiz titremeye baslar. Insan o sirada uykuya dalmis ve rüya görmeye baslamistir. Uyumak için alinan bir takim uyku ilaçlari rüya da görülmesini engelleyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan herkes mutlaka rüya görür. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. Insanlarin çogu, siyah beyaz rüya gördüklerini söylemektedir.
- Kafasi yorgun, devamli bir konuyla ilgilenen kimse uyudugunda rüyasinda karmakarisik seyler ya da ilgilendigi, önem verdigi konuyu görebilir. Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örnegin, televizyonda veya baska bir yerde heyecanli bir sinema izleyen kisi rüyasinda ayni seyleri görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktir ve gerçek rüya degildir.
- Kabus veya karabasan denilen rüyadir, genellikle iyi baslar. Uyuyan kimse hos bir olay ile ilgilendigini görür ve sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya baslar. Güzel görüntü degiserek insana dehset verir. Kabuslarin açiklamasini sinir doktorlari ve psikanalistler yapmaktadir. Kabuslari, rüyada bir kez görülen korkutucu sahnelerle karistirmamak gerekir. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada oldugunu hissederek uyanmak ister. Bunu basaramaz veya uyandiigini zanneder ama bu sirada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kabus görebilir.
- Oldugu gibi çikan rüyalar, genellikle sezgisi güçlü olan kislerin rüyalardir. Örnegin rüyasinda gördügü ahbabini kisa bir süre sonra o gerçekte görebilir bu kisiler. Buna "Gerçek Rüya" adi verilir. Böyle rüyalar görenler, dikkatli davranmalidirlar. Gördükleri seyleri iyi degerlendirmelidirler.
- Uyuyan kimse rüyasinda birçok sey görür ve sabah uyandiginda da bunlardan bazilarini animsar ki bunlar yorumlanabilir. Rüya tabiri denilen sey, dördüncü tür için gereklidir daha çok. Sabah uyanildiginda akilda kalan ve hatta insani etkileyen rüyalar yorumlanabilir.
- Bazi kimseler ayni rüyayi sik sik görür. Örnegin rüyasinda daima ayni eve girdigini, ayni kisiyi görebilir, halbuki gerçekte kendisi ne o evi, ne de kisiyi bilmektedir.
rüya tabirleri,rüya yorumları,rüya tabirleri sözlüğü,rüya tabirleri yorumları,rüya yorumları ve tabirleri,rüya tabiri,rüya tabiri sözlüğü
Insanoglu hayatinin yaklasik üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir.
Eski çaglardan beri insanlari ilgilendiren rüyalara ilkel toplumlar da çok önem verilmistir. Rüyalarin, korkulan tanrilar tarafindan verilen armagan veya cezalar olabilecegine inanilmistir. Daha sonra kahinler rüyalari açiklamaya, yorumlamaya baslamislardir. Ilk rüya yorumcularinin ne zaman ortaya çiktiklari da belli degildir. Ancak Babil'in kahinlerinin büyük ün yaptiklari bilinmektedir. Kaldeliler, Astroloji vb. nin yani sira rüya yorumlarinda da basari kazanmislardir. Zamanla belirli rüyalarin anlamlari da kesinlesmistir. Eski Misirlilar, eski Yunanlilar ve Araplar rüya yorumlariyla ilgili kitaplar yazmislardir.
Insanoglu hayatinin yaklasik üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku, günlük çalismalardan yorgun düsen insan bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanidir. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud'un da arastirmalarinin büyük bölümünü olusturan uyku sirasinda, kisinin bilinç altinda düsüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film seridi gibi göz önünden geçtigi varsayilir ki buna Rüya adini verilir.
Freud'a göre bilincin gizledigi, tamamen sakladigi olgular ortaya çikabilmek için yol aramaktadir. Bunlardan bazilari da rüyalar haline girerek kendilerini gösterir. Freud'un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara önem verip, rüyalari bilimsel olarak açiklayarak hastalarini tedavi etmektedir.
Bazi soyut kavramlarin açiklamalari bilimsel bir zemine oturtularak ifade edilebildigi halde, rüya kavramini bu sekilde açiklamak pek mümkün görünmüyor. Ancak bunu bilimsel verilerle degil de, dinsel yönden açiklanabildigi de bir baska soyut gerçektir. Bu açiklamaya göre ruh bedenden ayrildigi zaman, yasanan olaylarin tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyalarin Süresi
Rüyalarda yasananlar inanilmayacak kadar hizli gelisir. Bir kaç dakikalik rüya esnasinda bile çok uzun sürdügünü sanilan garip, sasirtici ve çok degisik olaylar birbirlerini izler, bu nedenle rüyada zaman kavrami olusmaz. Ancak zaman kavramini, uyandiktan sonra beyinin ögretileri ve aliskanliklari dogrultusunda saptadigimiz bir anlar toplamidir sadece.
Bilimadamlari rüyanin süresi üzerinde kesin bir sonuca varamamislardir. Bir kismi rüyalarin sadece birkaç saniye sürdügünü iddia ederken, diger bir kismi da saatlerce devam eden rüyalarin oldugu fikrindedir. Bu tartismalar sirasinda Dr. B. Klein adinda Amerikali bir bilimadami bir arastirmaya baslamis ve gönüllü olarak seçtigi kisileri hipnotize ederek uyutmaya baslamistir ve belli bir süre sonra uyandirip rüyalarini dinleyerek, bir rüyanin 20 saniyeyi geçmeycek kadar kisa sürdügünü belirlemistir. Dr. Klein'in sürdürdügü bu arastirmanin sonunda en uzun rüyanin 90 saniyeyi geçirmedigi ortaya çikmistir.
Rüyalarin Türleri
Uzmanlara göre uyku birkaç devreden olusmaktadir. Uykusu gelen insan yatagina yatar ve gözlerini kapatir. Kisa süre sonra göz kapaklari belli belirsiz titremeye baslar. Insan o sirada uykuya dalmis ve rüya görmeye baslamistir. Uyumak için alinan bir takim uyku ilaçlari rüya da görülmesini engelleyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan herkes mutlaka rüya görür. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. Insanlarin çogu, siyah beyaz rüya gördüklerini söylemektedir.
- Kafasi yorgun, devamli bir konuyla ilgilenen kimse uyudugunda rüyasinda karmakarisik seyler ya da ilgilendigi, önem verdigi konuyu görebilir. Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örnegin, televizyonda veya baska bir yerde heyecanli bir sinema izleyen kisi rüyasinda ayni seyleri görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktir ve gerçek rüya degildir.
- Kabus veya karabasan denilen rüyadir, genellikle iyi baslar. Uyuyan kimse hos bir olay ile ilgilendigini görür ve sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya baslar. Güzel görüntü degiserek insana dehset verir. Kabuslarin açiklamasini sinir doktorlari ve psikanalistler yapmaktadir. Kabuslari, rüyada bir kez görülen korkutucu sahnelerle karistirmamak gerekir. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada oldugunu hissederek uyanmak ister. Bunu basaramaz veya uyandiigini zanneder ama bu sirada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kabus görebilir.
- Oldugu gibi çikan rüyalar, genellikle sezgisi güçlü olan kislerin rüyalardir. Örnegin rüyasinda gördügü ahbabini kisa bir süre sonra o gerçekte görebilir bu kisiler. Buna "Gerçek Rüya" adi verilir. Böyle rüyalar görenler, dikkatli davranmalidirlar. Gördükleri seyleri iyi degerlendirmelidirler.
- Uyuyan kimse rüyasinda birçok sey görür ve sabah uyandiginda da bunlardan bazilarini animsar ki bunlar yorumlanabilir. Rüya tabiri denilen sey, dördüncü tür için gereklidir daha çok. Sabah uyanildiginda akilda kalan ve hatta insani etkileyen rüyalar yorumlanabilir.
- Bazi kimseler ayni rüyayi sik sik görür. Örnegin rüyasinda daima ayni eve girdigini, ayni kisiyi görebilir, halbuki gerçekte kendisi ne o evi, ne de kisiyi bilmektedir.
rüya tabirleri,rüya yorumları,rüya tabirleri sözlüğü,rüya tabirleri yorumları,rüya yorumları ve tabirleri,rüya tabiri,rüya tabiri sözlüğü
nas suresi Nas Suresi
nas suresi Açıklama
Nâs, insanlar demektir. Medine'de inmiştir, 6 âyettir.
nas suresi Okunuşu:
بسم الله الرحمن الرحيم
1. قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ
2. مَلِكِ النَّاسِ
3. إِلَهِ النَّاسِ
4. مِن شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ
5. الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ
6. مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ
Bismillahirrahmanirrahim.
Kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvısu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs.
nas suresi Anlamı
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adı ile.
De ki: Sığınırım bütün insanların rabbine, bütün insanların melîkine ve bütün insanların ilâhına; o sinsi vesvese verenin şerrinden ki, vesvese verir insanların içine kimi cinden kimi insten!.. nas suresi
Nas Suresi
nas suresi Açıklama
Nâs, insanlar demektir. Medine'de inmiştir, 6 âyettir.
nas suresi Okunuşu:
بسم الله الرحمن الرحيم
1. قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ
2. مَلِكِ النَّاسِ
3. إِلَهِ النَّاسِ
4. مِن شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ
5. الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ
6. مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ
Bismillahirrahmanirrahim.
Kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvısu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs.
nas suresi Anlamı
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adı ile.
De ki: Sığınırım bütün insanların rabbine, bütün insanların melîkine ve bütün insanların ilâhına; o sinsi vesvese verenin şerrinden ki, vesvese verir insanların içine kimi cinden kimi insten!.. nas suresi
Nas Suresi
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri Nelerdir ?
VATAN SEVERLİĞİ
• Vatan sevgisi Atatürk’ün en önemli özelliğidir.Vatanın savunulması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır.Vatan savunmasını her şeyden önemli ve her şeyden üstün gören Atatürk’ün İstiklâl Savaşının kazanılmasında vatan sevgisi ve Türk milletine olan güveni önemli bir yer tutar.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• İDEALİSTLİĞİ
• Atatürk’ün en büyük ideali ,Türk Milletinin ‘’ En medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığını yükseltmek’’ti.Bir idealist olarak , en kısa zamanda bu hedefe ulaşmak istiyordu.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• HAKİKATİ ARAMA GÜCÜ
• Hakikati aramak ve hakikati konuşmak Atatürk’ün yöntemiydi.O , akıl ve bilime değer verirdi.Olaylara bir bilim adamı gözüyle bakarak hakikati bulmaya çalışırdı.’’Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.’’derdi
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• SABIR VE DİSİPLİN ANLAYIŞI
• Atatürk önemli düşünceler karşısında önce düşünür , inceler , araştırır ve tartışırdı.Sonra kesin kararını verirdi.Verdiği kararın uygulanma zamanını ise sabırla beklerdi.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
• Atatürk olayların gidişini değerlendirerek sonucunu tespit ederdi.Çanakkale Muharebeleri sırasında , düşman donanmasının nerden çıkarma yapabileceğini önceden sezerek gerekli tedbiri alması savaşın sonucunu değiştirmiştir.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• AÇIK SÖZLÜLÜĞÜ
• Atatürk , doğruyu söylemekten asla çekinmezdi.’’Ben düşündüklerimi ,daima halkın huzurunda söylemeliyim.yanlışım varsa halk beni tekzip eder.’’derdi.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• MANTIKLILIĞI
• Keskin bir mantık ve zekâ gücüne sahip olan Atatürk ,hayatı boyunca akıl ve mantığa büyük önem vermiştir.Bu özellik onun evrensel devlet adamı olarak tanınmasında büyük bir rol oynamıştır.’’Bizim akıl ,mantık ve zekâ ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir.’’ diyerek ülke sorunlarında mantık ve şuurla hareket edildiğini göstermiştir. Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• ÇOK CEPHELİLİĞİ
Atatürk çok cepheli bir liderdi.O hem fikir hem de hareket adamıdır.Yani bir taraftan Türk inkılabının hazırlayıcısı diğer taraftan da uygulayıcısı olmuştur.Hem düşünen hem de eserler veren Atatürk , çok yönlü bir lider olduğunu göstermiştir.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• EĞİTİMCİLİĞİ
Atatürk toplumu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmayı amaçladığı için milli eğitim ile yakından ilgilenmiştir.O , ‘’ Eğitimdir ki bir milleti ya hür , bağımsız , şanlı , yüce bir toplum olarak yaşatır ; ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• YÖNETİCİLİĞİ
Mustafa Kemal iyi bir yönetici için gerekli bütün özelliklere sahipti.Kibar davranışları , dürüstlüğü ,emir veriş tarzıyla örnek olmuştur.Gerek devlet yönetiminde gerekse askerlik hayatı boyunca hiçbir zaman maceraya yer vermemiştir.Atatürk ‘’Büyük kararlar vermek kâfi değildir.Bu kararları cesaret ve kesinlikle tatbik etmek lâzımdır.’’ diyerek verdiği kararlarda ısrarcı olmuş ve sonucun kendi istediği şekilde çözümlenmesi için uğraşmıştır.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri Nelerdir ?
VATAN SEVERLİĞİ
• Vatan sevgisi Atatürk’ün en önemli özelliğidir.Vatanın savunulması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır.Vatan savunmasını her şeyden önemli ve her şeyden üstün gören Atatürk’ün İstiklâl Savaşının kazanılmasında vatan sevgisi ve Türk milletine olan güveni önemli bir yer tutar.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• İDEALİSTLİĞİ
• Atatürk’ün en büyük ideali ,Türk Milletinin ‘’ En medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığını yükseltmek’’ti.Bir idealist olarak , en kısa zamanda bu hedefe ulaşmak istiyordu.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• HAKİKATİ ARAMA GÜCÜ
• Hakikati aramak ve hakikati konuşmak Atatürk’ün yöntemiydi.O , akıl ve bilime değer verirdi.Olaylara bir bilim adamı gözüyle bakarak hakikati bulmaya çalışırdı.’’Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.’’derdi
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• SABIR VE DİSİPLİN ANLAYIŞI
• Atatürk önemli düşünceler karşısında önce düşünür , inceler , araştırır ve tartışırdı.Sonra kesin kararını verirdi.Verdiği kararın uygulanma zamanını ise sabırla beklerdi.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
• Atatürk olayların gidişini değerlendirerek sonucunu tespit ederdi.Çanakkale Muharebeleri sırasında , düşman donanmasının nerden çıkarma yapabileceğini önceden sezerek gerekli tedbiri alması savaşın sonucunu değiştirmiştir.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• AÇIK SÖZLÜLÜĞÜ
• Atatürk , doğruyu söylemekten asla çekinmezdi.’’Ben düşündüklerimi ,daima halkın huzurunda söylemeliyim.yanlışım varsa halk beni tekzip eder.’’derdi.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• MANTIKLILIĞI
• Keskin bir mantık ve zekâ gücüne sahip olan Atatürk ,hayatı boyunca akıl ve mantığa büyük önem vermiştir.Bu özellik onun evrensel devlet adamı olarak tanınmasında büyük bir rol oynamıştır.’’Bizim akıl ,mantık ve zekâ ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir.’’ diyerek ülke sorunlarında mantık ve şuurla hareket edildiğini göstermiştir. Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• ÇOK CEPHELİLİĞİ
Atatürk çok cepheli bir liderdi.O hem fikir hem de hareket adamıdır.Yani bir taraftan Türk inkılabının hazırlayıcısı diğer taraftan da uygulayıcısı olmuştur.Hem düşünen hem de eserler veren Atatürk , çok yönlü bir lider olduğunu göstermiştir.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• EĞİTİMCİLİĞİ
Atatürk toplumu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmayı amaçladığı için milli eğitim ile yakından ilgilenmiştir.O , ‘’ Eğitimdir ki bir milleti ya hür , bağımsız , şanlı , yüce bir toplum olarak yaşatır ; ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder.
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri
• YÖNETİCİLİĞİ
Mustafa Kemal iyi bir yönetici için gerekli bütün özelliklere sahipti.Kibar davranışları , dürüstlüğü ,emir veriş tarzıyla örnek olmuştur.Gerek devlet yönetiminde gerekse askerlik hayatı boyunca hiçbir zaman maceraya yer vermemiştir.Atatürk ‘’Büyük kararlar vermek kâfi değildir.Bu kararları cesaret ve kesinlikle tatbik etmek lâzımdır.’’ diyerek verdiği kararlarda ısrarcı olmuş ve sonucun kendi istediği şekilde çözümlenmesi için uğraşmıştır.
Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Karabasan Karabasan Nedir
Buna benzer konular için yapacağımız tavsiyeler şunlardır:
1- Abdest alıp 2 rekat namaz kılıp abdestli yatmak.
2- 33 defa sübhanellah, 33 defa elhamdülillah ve 34 defa allahü ekber diyerek uyumak.
3- 7 defa ayetelkürsiyi okuyup sağa, sola, arkaya, öne, alta ve üste üfleyip yedincisini üflemeden uyumak. Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
4- Fatiha, nas, felak, ihlas surelerini okumak
5- Cevşen duasını okumak ve üzerinizde cevşen duasını bulundurmak
Korku gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve âyet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım" O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez. Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı (Ebu Davııd, Nesâî, Tirmizî).
Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır. (Günümüz meselelerine Fetvalar – 2, Yasin Yayınevi, s: 258 )
Okuyup üflemek konusu: Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Ayet-el kürsi, felak , nas, fatiha gibi sureleri veya ayetleri okuduğu zaman Peygamberimizin sağına soluna önüne arkasına ellerine ve hasta olan herhangi bir kimseye üflediği hadis kitaplarımızda yazılıdır.
Bunun sebebi insanın maddi hastalıklardan korunmak için maddi tedbirler aldığı gibi manevi ve zararlı şeylerden korunmak için de böyle tedbirler alması içindir. Bizi yaratan Allah Peygamberimiz vasıtasıyla nasıl korunacağımızın yollarından birisini göstermiştir. Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Bu konuyu izah eden hadislerden birini açıklamasıyla beraber takdim ediyoruz.
Hz.Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizateyn'i ( felak ve nas sureleri) ve kulhüvallabu ahad'i okur ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi". [Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, (2192); Muvattâ, Ayn t5, (2,942); Tirmizî, Da'avât 21, (3399); Ebu Dâvud, Tıbb 19, (3902).>
AÇIKLAMA:
1- Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Kur'ân-ı Kerim'i hastalığı sırasında şifa için okuduğu, mevsuk rivayetlerde gelmiştir. Esasen Kur'ân'ın mü'minler için maddi ve manevî şifa olduğu âyet-i kerimede belirtilmiştir: "Kur'ân'dan, iman edenlere rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz, O, zâlimlerin ise sadece kaybını artırır" (İsra suresi, 82). Keza: "Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana bir şifa, mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir" (Yunus suresi,57 ).
2- Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in kendi vücuduna icra ettiği "nefes"in mahiyeti hakkında bilgi vermek için, İbnu Hacer, rivayetin farklı vecihlerini kaydeder. Buna göre, önce ellerini cemeder, sonra ellerine üfler, sonra okur ve okuma sırasında eline üflerdi. İbnu Hacer, bu üflemenin tükrüksüz veya hafif
tükrüklü olabileceğini belirtir. Bu maksadla Felak, Nâs ve İhlas sûreleri okunmuştur. Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Meshetme işi, bereket düşüncesiyle yapılmıştır. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ellerini önce başına, yüzüne sürer, ondan sonra elinin yetişebildiği yerlere kadar bütün vücuduna sürerdi. Hz. Aişe der ki: "Resûlullah, kendini götüren hastalığa yakalanınca, ben okuyup üzerine üflüyordum. Kendi elleriyle de vücudunu meshediyordum. Çünkü onun elleri bereket yönüyle benim elimden çok üstün idi". Bir başka rivayette Hz. Aişe meshedip, şifa için dua ederken kendine gelen Resûlullah'ın: "Artık hayır, (şifa değil), Allah'tan Refîk-i A'la'yı istiyorum" dediği belirtilir.
3- Bazı rivayetler, Kur'ân'dan okuyup nefes ederek tedaviyi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ailesi efradına da uyguladığını tasrih eder. Sahabe veTâbi in de aynı tedavi usulüne başvurmuştur. Ulema bunun cevazında ittifak etmiştir.
4- Nefes'i "tükrüksüz hafif üfürük" diye tarifeden Nevevî, rukyede bunun müstehab olduğunu, ulemanın cevazında icma ettiğini belirtir. Hz.Aişe (radıyallahu anhâ)'ye Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam)'in rukyede yer verdiği nefes'ten sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Onun nefesi, kuru üzüm yiyenin üfürüğü gibi idi, kesinlikle tükrük yoktu.'' Kasıtsız olarak nefesle birlikte çıkacak olan rutubetin tükrük sayılmayacağı belirtilmiştir.
Kaynak: Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 7. cilt, Akçağ Basım Yayın, Ankara, 1988, s. 50-51
Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Karabasan Karabasan Nedir
Buna benzer konular için yapacağımız tavsiyeler şunlardır:
1- Abdest alıp 2 rekat namaz kılıp abdestli yatmak.
2- 33 defa sübhanellah, 33 defa elhamdülillah ve 34 defa allahü ekber diyerek uyumak.
3- 7 defa ayetelkürsiyi okuyup sağa, sola, arkaya, öne, alta ve üste üfleyip yedincisini üflemeden uyumak. Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
4- Fatiha, nas, felak, ihlas surelerini okumak
5- Cevşen duasını okumak ve üzerinizde cevşen duasını bulundurmak
Korku gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve âyet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım" O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez. Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı (Ebu Davııd, Nesâî, Tirmizî).
Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır. (Günümüz meselelerine Fetvalar – 2, Yasin Yayınevi, s: 258 )
Okuyup üflemek konusu: Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Ayet-el kürsi, felak , nas, fatiha gibi sureleri veya ayetleri okuduğu zaman Peygamberimizin sağına soluna önüne arkasına ellerine ve hasta olan herhangi bir kimseye üflediği hadis kitaplarımızda yazılıdır.
Bunun sebebi insanın maddi hastalıklardan korunmak için maddi tedbirler aldığı gibi manevi ve zararlı şeylerden korunmak için de böyle tedbirler alması içindir. Bizi yaratan Allah Peygamberimiz vasıtasıyla nasıl korunacağımızın yollarından birisini göstermiştir. Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Bu konuyu izah eden hadislerden birini açıklamasıyla beraber takdim ediyoruz.
Hz.Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizateyn'i ( felak ve nas sureleri) ve kulhüvallabu ahad'i okur ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi". [Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, (2192); Muvattâ, Ayn t5, (2,942); Tirmizî, Da'avât 21, (3399); Ebu Dâvud, Tıbb 19, (3902).>
AÇIKLAMA:
1- Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Kur'ân-ı Kerim'i hastalığı sırasında şifa için okuduğu, mevsuk rivayetlerde gelmiştir. Esasen Kur'ân'ın mü'minler için maddi ve manevî şifa olduğu âyet-i kerimede belirtilmiştir: "Kur'ân'dan, iman edenlere rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz, O, zâlimlerin ise sadece kaybını artırır" (İsra suresi, 82). Keza: "Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana bir şifa, mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir" (Yunus suresi,57 ).
2- Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in kendi vücuduna icra ettiği "nefes"in mahiyeti hakkında bilgi vermek için, İbnu Hacer, rivayetin farklı vecihlerini kaydeder. Buna göre, önce ellerini cemeder, sonra ellerine üfler, sonra okur ve okuma sırasında eline üflerdi. İbnu Hacer, bu üflemenin tükrüksüz veya hafif
tükrüklü olabileceğini belirtir. Bu maksadla Felak, Nâs ve İhlas sûreleri okunmuştur. Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Meshetme işi, bereket düşüncesiyle yapılmıştır. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ellerini önce başına, yüzüne sürer, ondan sonra elinin yetişebildiği yerlere kadar bütün vücuduna sürerdi. Hz. Aişe der ki: "Resûlullah, kendini götüren hastalığa yakalanınca, ben okuyup üzerine üflüyordum. Kendi elleriyle de vücudunu meshediyordum. Çünkü onun elleri bereket yönüyle benim elimden çok üstün idi". Bir başka rivayette Hz. Aişe meshedip, şifa için dua ederken kendine gelen Resûlullah'ın: "Artık hayır, (şifa değil), Allah'tan Refîk-i A'la'yı istiyorum" dediği belirtilir.
3- Bazı rivayetler, Kur'ân'dan okuyup nefes ederek tedaviyi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ailesi efradına da uyguladığını tasrih eder. Sahabe veTâbi in de aynı tedavi usulüne başvurmuştur. Ulema bunun cevazında ittifak etmiştir.
4- Nefes'i "tükrüksüz hafif üfürük" diye tarifeden Nevevî, rukyede bunun müstehab olduğunu, ulemanın cevazında icma ettiğini belirtir. Hz.Aişe (radıyallahu anhâ)'ye Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam)'in rukyede yer verdiği nefes'ten sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Onun nefesi, kuru üzüm yiyenin üfürüğü gibi idi, kesinlikle tükrük yoktu.'' Kasıtsız olarak nefesle birlikte çıkacak olan rutubetin tükrük sayılmayacağı belirtilmiştir.
Kaynak: Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 7. cilt, Akçağ Basım Yayın, Ankara, 1988, s. 50-51
Karabasan Karabasan Nedir Ne zaman Gelir ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)